Estetik Dergisi

GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ (BLEFAROPLASTI) HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ OP. DR. İSKENDER ALKIN SOLMAZ

GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ (BLEFAROPLASTI) HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ  OP. DR. İSKENDER ALKIN SOLMAZ
GÖZ KAPAĞI ESTETİĞİ (BLEFAROPLASTI) HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ

Op. Dr. İSKENDER ALKIN SOLMAZ
REVO FACİAL AESTHETICS KURUCU ORTAĞI

Göz kapağı Estetiği (blefaroplasti) ile ilgili bilgi almak üzere, Oküloplastik Cerrah Op. Dr. İskender Alkın Solmaz'ın kurucu ortağı olduğu Levent'teki Revo Facial'a misafir olduk ve konuyla ilgili sizler için önemli bilgiler aldık.

Göz kapağı ameliyatları hangi problemlerin giderilmesi için yapılmaktadır?


Şiş ve düşmüş göz kapakları, üst kapaklarda ağırlık yapan ve özellikle dış kısımlardan sarkarak görme alanını da kapatan fazla cilt dokusu, gözaltı torbaları, gözaltı çöküklükleri ve morluklar insanlarda görünüm veya estetikten daha fazla probleme neden oluyor. Tüm bunlar daha yaşlı ve yorgun görünmemize neden olduğu gibi görmeyi etkiledikleri, görme alanını bloke ettikleri durumlar da sıklıkla karşımıza çıkıyor. Göz kapağı estetiği (blefaroplasti) ile tüm bu sorunlardan kurtulmak mümkün olup sadece üst ve alt kapaklara ya da hem üst hem alt kapaklara yönelik olarak aynı veya ayrı seanslarla planlanabiliyor. 18 yaşının üstünde, fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı kadın veya erkek fark etmeksizin her birey gözkapağı estetiği olabilir.
Göz çevresinde uygulanan tüm işlemler gibi mutlaka ayrıntılı bir göz muayenesi bu tür müdahaleler öncesi şarttır. Göz çevresi dokuların ve gözün anatomisine hâkim oküloplastik cerrahi ilkelerini bilen bir hekim tarafından uygulanması en başarılı ve sağlıklı sonucu getirecektir.

Göz kapağı ameliyatları sadece estetik amaçlı mı uygulanmaktadır?

Göz kapağı ameliyatı temel olarak göz kapakları üzerinde birikerek sarkan fazla cildin alınması, içerideki yağ paketlerinin ve göz kapaklarını çepeçevre saran kas dokusunun düzenlenmesi işlemi olarak özetlenebilir. Göz kapağı düşüklüğünün en önemli sorunu; hastalarda görünüm bozukluğu ya da asimetriden çok görmeyi engellemesidir. Şiş ve düşmüş göz kapakları, üst kapaklarda ağırlık yapan ve özellikle dış kısımlardan sarkarak görme alanını da kapatan fazla cilt dokusundan, göz altı torbalarından, göz altı çöküklükleri ve morluklardan şikayetçi olan kişilere göz kapağı estetiği (blefaroplasti) uygulanabilir.

Göz Kapağı düşüklüğü (Ptosis) nedir?

Ptosis, latince düşüklük anlamına gelir. Genel anlamda üst göz kapağı düşüklüğünü ifade etmekte kullanılır. Üst göz kapağı normal şartlarda gözün saydam tabakası (kornea) ve renkli tabakasını (iris) yukarıdan 1-2 mm örtecek şekilde durur. Göz kapağı normal yerinden daha aşağıda duruyorsa bu duruma pitozis adı verilir. Bu problem toplumun yaklaşık yüzde 5’ini etkilemekte ve ileri yaşta daha sık görülüyor. Pitosis ile ilgili en önemli konu aslında birçok hastada bu problemin görüntü bozukluğu ya da asimetriden çok görmeyi engellemesidir.

Göz Kapağı düşüklüğü erken yaşta müdahale gerektirir mi?

Pitozis yani üst kapak düşüklüğü kozmetik olduğu kadar sıklıkla fonksiyonel de bir sorundur. Düşen tarafta görme alanı daralacağından ve düşük kapağın ağırlığı korneayı ezip eğriliğe ve astigmata sebep olacağından dolayı hastaların görmeleri etkilenir. Bebek ve çocuklarda bu tür durumlar oluşması ve düzeltilmesinde geç kalınması ilerde göz tembelliği (amblyopi) ile sonuçlanabileceği için erken yaşta müdahale edilmesi önemlidir.

Gözaltı Torbalanması sorunu nedir? uygulanan ameliyat yöntemleri hakkında bilgi alabilir miyiz?

Günlük hayatınızda sıklıkla karşılaştığınız “yorgun musun, uykusuz musun?” gibi sorular, göz altı torbası operasyonu ile hayatınızdan tamamen çıkabiliyor. Gözaltı torbaları, insanların yorgun, mutsuz, uykusuz görünmelerine neden olduğu gibi sosyal hayatlarında da mutsuz olmalarına neden olabiliyor. Gözaltı torbası, genellikle genetik yatkınlık ve yerçekiminin de etkisiyle göz çevresindeki dokuların deformasyonu ve göz etrafındaki yağ paketlerinin dışarı doğru belirginleşmesidir.
Oküloplastik cerrahide, göz altı torbalarına eğer hastanın yüz yapısı da uygunsa belirgin bir kesi yapmadan göz kapağının içerisinden girip müdahale edilebiliyor. Lokal anesteziyle ameliyathane şartlarında uygulanan kısa süreli bir işlem olduğu için hasta aynı gün taburcu ediliyor. Operasyon sonrası oluşabilen hafif morluk ve şişlikler 7-10 gün arasında iyileşiyor. Hasta ağır bir ağrı sızı hissetmeden ve hayat kalitesi etkilenmeden sosyal yaşantısına geri dönebiliyor. Dolayısıyla kişinin, küçük bir müdahale ile kendisini mutsuz eden ve sosyal hayatında sıkıntı yaratan gözaltı torbalarından kolaylıkla kurtulabilmesi mümkün.

Badem Göz ameliyatı nedir ve nasıl yapılmaktadır?

Son zamanlarda çokça konuşulan uygulamalardan biri olan badem göz estetiği kişinin göz ve yüz yapısının uyumunu ve simetrisini bozmayacak şekilde, daha çekici gözler ve derin bakışlar oluşturmak amacıyla göz çevresini daha tazelenmiş bir görünüme kavuşturmak adına uygulanan bir işlemdir. Her ne kadar isim ve açıklama olarak sadece estetik amaçlı ve yeni “trend” gibi görünse de bu tarz uygulamalar aslında yıllardır oküloplastik cerrahlar tarafından özellikle birtakım deformelerin düzeltilmesi amacıyla uygulanıyor.
 Operasyon, lokal anesteziyle göz kapaklarının kenarlarındaki kaz ayağı çizgilerinden yapılan minimal kesitlerle gerçekleştiriliyor. Badem göz operasyonunda yapılan esas işlem göz kapaklarının eğimini bir parça değiştirmektir. Göz çevresindeki çizgiler kullanılması operasyon sonrasında hiç iz kalmamasını sağlamaktadır. Lokal anestezi altında gerçekleştirilen bir işlem olduğu için hasta aynı gün taburcu olur, günlük yaşam kalitesinde ve sosyal hayatında bir sıkıntı yaşamaz. Yaklaşık bir hafta 10 gün içerisinde konulan estetik dikişler alınır. Uzun dönem dayanıklılığı olan bir işlemdir.

Göz Kapağı Tümörü nasıl tedavi edilmektedir?

Göz kapaklarındaki tümör, lezyon ve kanserlerin tedavisi için mutlaka bir oküloplastik cerraha başvurulmalıdır. Uygulanacak yöntem tümör veya kanserin lokasyonuna, büyüklüğüne ve tipine göre değişkenlik gösterir. İyi huylu bir tümör, ufak bir müdahale ile cerrahi olarak alınabilirken; nispeten büyük, agresif bir kanser türü için daha kapsamlı bir yaklaşım gerekir. Büyük ve agresif göz kapağı kanserlerinde temel amaç, kanserli dokunun erken dönemde tespit edilebilmesi ve gerekli cerrahi müdahale ile tamamen alınabilmesidir.
Cerrahi, iki aşamalı planlanabileceği gibi; patoloji sonucuna göre aynı seansta hem göz kapağı kanserinin alınması hem de rekonstrüksiyon (tamirat) yapılabilir. Kanserli dokunun tamamen alınmış olması, estetik ve fonksiyonel açıdan kabul edilebilir bir rekonstrüksiyon uygulanması önemlidir.
 
13/09/2022
Paylaş: